Türkiye iş piyasası, esnek çalışma modellerinin giderek daha fazla benimsenmesiyle dönüşüyor. Özellikle kısmi süreli iş sözleşmesi ve mevsimlik işçi istihdamı, birçok sektör için vazgeçilmez bir hal almış durumda. Ancak bu istihdam biçimlerinin yaygınlaşmasıyla birlikte, kıdem tazminatı gibi iş hukuku konularındaki karmaşıklıklar da artış gösteriyor. İK profesyonelleri ve işverenler için, bu çalışanların kıdem tazminatı haklarını doğru anlamak ve süreçleri usulüne uygun yönetmek, olası hukuki risklerden kaçınmak adına büyük önem taşıyor. Bu rehberimizde, kısmi ve mevsimlik çalışanların kıdem tazminatı konusunu tüm detaylarıyla inceleyecek, güncel veriler ışığında pratik bilgiler sunacağız.

Kısmi ve Mevsimlik Çalışma Kavramları ve Hukuki Temelleri

Türkiye İş Kanunu, farklı çalışma modellerini tanımlayarak bu modellerdeki çalışanların haklarını güvence altına almıştır. Kısmi ve mevsimlik çalışma da bu modeller arasında yer alır.

Kısmi Süreli İş Sözleşmesi Nedir?

Kısmi süreli iş sözleşmesi (part-time çalışma), İş Kanunu’nun 13. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre, işçinin normal haftalık çalışma süresinin, tam süreli emsal işçiye göre önemli ölçüde daha az belirlendiği iş sözleşmeleri kısmi süreli sayılır. Örneğin, haftada 45 saat yerine 20 saat çalışan bir işçi kısmi süreli çalışan statüsündedir. Kısmi süreli çalışanlar, çalışılan süreye oranla olmamak kaydıyla, emsal tam süreli işçiye uygulanan emsal haklardan (izin, sigorta vb.) tam olarak yararlanır. Kısmi süreli iş sözleşmesi ile çalışanların kıdem tazminatı hesaplaması da kendine özgü kurallara tabidir.

Mevsimlik İşlerin Özelliği ve İş Akdinin Askıya Alınması

Mevsimlik işler, yılın belirli dönemlerinde (sezonluk olarak) yoğunlaşan ve genellikle tarım, turizm, inşaat gibi sektörlerde görülen işlerdir. İş Kanunu’nda doğrudan “mevsimlik iş” tanımı olmamakla birlikte, Yargıtay kararları ve doktrin tarafından bu tür işlerin niteliği belirlenmiştir. Mevsimlik çalışanlarla yapılan iş sözleşmeleri genellikle “belirsiz süreli” olmakla birlikte, işin niteliği gereği her sezon sonunda iş akdi askıya alınır ve yeni sezon başladığında yeniden işe başlanır. İş akdinin askıya alınması, iş sözleşmesinin sona ermediği, ancak çalışanın iş görme edimini geçici olarak durdurduğu bir durumu ifade eder. Bu askı sürelerinin hizmet süresi ve dolayısıyla kıdem tazminatı hesaplamasındaki etkisi büyük önem taşır.

Kıdem Tazminatına Hak Kazanma Şartları: Bu Çalışanlar İçin Özel Durumlar

Kıdem tazminatına hak kazanmak için genel olarak belirli şartların oluşması gerekir. Bu şartlar, kısmi ve mevsimlik çalışanlar için bazı özel durumlar barındırır.

Hizmet Süresi ve Kesintilerin Etkisi

Genel kurala göre, bir çalışanın kıdem tazminatına hak kazanabilmesi için aynı işverene bağlı olarak en az bir yıl çalışmış olması ve iş sözleşmesinin İş Kanunu’nda belirtilen haklı nedenlerden biriyle (işveren tarafından haksız fesih, işçi tarafından haklı fesih, emeklilik, askerlik vb.) sona ermesi gerekir.

Kısmi süreli çalışanlar için bir yıllık süre şartı, fiilen çalışılan gün sayısına bakılmaksızın, iş sözleşmesinin yürürlükte kaldığı takvim yılı esas alınarak belirlenir. Yani, işçi kısmi süreli de olsa, iş sözleşmesi bir takvim yılını doldurduğunda kıdem hakkı kazanma potansiyeline sahip olur.

Mevsimlik işçilerde ise durum biraz daha karmaşıktır. Mevsimlik işçinin kıdem süresi hesabında, iş akdinin askıda kaldığı süreler de dikkate alınır. Yargıtay, mevsimlik işin niteliği gereği her sezon sonunda iş akdi askıya alınsa bile, işçinin her yeni sezonda aynı işverenin işyerinde işe başlaması halinde, sözleşmenin kesintiye uğramadığı ve bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiği yönünde kararlar vermiştir. Yani, askıda geçen süreler fiili çalışma süresi olmasa da, iş sözleşmesinin devamlılığı açısından hizmet süresine eklenir. Ancak bu, tazminat hesabına etki eden ücret ve prim ödemeleri için farklılık gösterebilir.

Fesih Nedenleri ve Kıdem Tazminatına Etkisi

Kıdem tazminatına hak kazanılabilmesi için fesih nedenleri büyük önem taşır. İş Kanunu’nun 14. maddesinde belirtilen haller dışında iş sözleşmesinin sona ermesi durumunda kıdem tazminatı ödenmez. Örneğin, işçinin kendi isteğiyle haklı bir neden olmaksızın işten ayrılması veya işverenin haklı nedenle (İş Kanunu madde 25/II) feshi durumunda kıdem tazminatı ödenmez. Bu kural, kısmi ve mevsimlik çalışanlar için de geçerlidir. Özellikle mevsimlik işlerde, sezon sonunda işin bitmesi nedeniyle yapılan fesihte, işveren bildirim sürelerine uyduysa veya işçi yeni sezonda işe başlamayı reddettiyse kıdem tazminatı konusu ihtilaflı hale gelebilir.

Kıdem Tazminatı Hesabı: Süreklilik ve Dönemsellik Faktörü

Kısmi ve mevsimlik çalışanların kıdem tazminatı hesaplaması, tam zamanlı çalışanlara göre farklılık gösterir. Buradaki anahtar kavramlar, “fiili çalışma süresi” ve “iş akdinin devamlılığı”dır.

Yargıtay Kararları Işığında Hesaplama Örnekleri

Kısmi süreli çalışanların kıdem tazminatı hesabında, işçinin işyerinde çalıştığı süre boyunca aldığı son giydirilmiş brüt ücret esas alınır. Ancak buradaki temel fark, kısmi süreli çalışanların kıdem tazminatının, tam süreli emsal bir işçinin alabileceği ücretin, kısmi süreli çalışanın çalıştığı saate oranlanmasıyla değil, fiilen çalıştığı süre boyunca ödenen ücret üzerinden yapılmasıdır. Yargıtay kararları, kısmi süreli çalışanların kıdem tazminatının, iş sözleşmesinin devam ettiği süre boyunca çalışılan gün sayısı üzerinden değil, sözleşmenin başlangıç ve bitiş tarihleri arasındaki tüm sürenin dikkate alınarak hesaplanması gerektiğini belirtir. Ancak ödenecek miktar, fiilen ödenen brüt ücret üzerinden yapılır.

Mevsimlik işçilerin kıdem tazminatı hesaplamasında ise Yargıtay, iş akdinin her sezon sonunda askıya alınsa dahi, işçinin her yıl aynı işverene bağlı olarak çalışmaya devam etmesi halinde, iş sözleşmesinin kesintisiz devam ettiği kabul edilmesini ve kıdem süresine askıda geçen sürelerin de dahil edilmesi gerektiğini vurgular. Ancak tazminat hesaplanırken, işçinin fiilen çalıştığı süreler için ödenen ücretler esas alınır. Yani, tazminat matrahı belirlenirken, işçinin en son fiilen çalıştığı dönemdeki son brüt ücreti üzerinden bir yıl için ödenecek miktar hesaplanır, ancak toplam kıdem süresi hesabında askıda geçen süreler de göz önünde bulundurulur.

Örneğin, 5 yıl boyunca her yıl 6 ay mevsimlik olarak çalışan bir işçinin kıdem süresi 5 yıl kabul edilebilir, ancak tazminat hesaplamasında fiilen çalıştığı son 6 aydaki giydirilmiş brüt ücreti esas alınır.

Türkiye’de Mevsimlik İstihdamın Genel Görünümü ve Kıdem Tazminatı Uygulamaları

Türkiye ekonomisinde mevsimlik istihdam, özellikle belirli sektörlerde oldukça yaygındır. Bu durum, kıdem tazminatı uygulamalarını daha da karmaşık hale getirmektedir.

Sektörlere Göre Mevsimlik İşçi Dağılımı (Güncel Veriler)

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, mevsimlik tarım işçiliği ve turizm sektörü, mevsimlik istihdamın en yoğun olduğu alanlardır.

  • Tarım sektörü: Türkiye’de tarım, iklim koşullarına bağlı olarak mevsimlik işgücüne yüksek oranda ihtiyaç duyar. 2024 yılı itibariyle Tarım ve Orman Bakanlığı verileri, özellikle Çukurova, Ege ve Akdeniz bölgelerinde yüzbinlerce mevsimlik tarım işçisinin istihdam edildiğini göstermektedir. Bu işçilerin büyük bir kısmı, hasat ve ekim dönemlerinde aktif olarak çalışmaktadır.
  • Turizm sektörü: Özellikle Akdeniz ve Ege kıyılarındaki turistik tesisler, yaz aylarında artan taleple birlikte yoğun bir mevsimlik işçi talebi yaratır. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın 2024 yaz sezonu beklentileri, turizm sektöründeki mevsimlik istihdamın rekor seviyelere ulaşacağını işaret etmektedir. Bu sektörde, otel, restoran, eğlence mekanları gibi birçok alanda dönemsel çalışma yoğundur.

Bu sektörlerdeki dönemsel çalışma, işveren yükümlülükleri açısından kıdem tazminatı konusunu daha da kritik hale getirmektedir.

Belirsiz Süreli İş Sözleşmesine Dönüşümün Kıdem Üzerindeki Rolü

Mevsimlik işlerde, iş akdinin her sezon sonunda askıya alınması ve yeni sezonda devam etmesi, aslında iş sözleşmesinin belirsiz süreli olduğunu gösterir. Eğer işveren, her sezon sonunda işçiyi hiçbir haklı nedeni olmaksızın işe başlatmazsa, bu durum iş akdinin feshi anlamına gelir ve işçi kıdem tazminatına hak kazanabilir. Yargıtay’ın bu konudaki yerleşik içtihatları, mevsimlik işçilerin iş akdinin devamlılığı ilkesini vurgulayarak, işverenin her sezon sonu keyfi olarak işçiyi işten çıkarmasının kıdem tazminatı yükümlülüğü doğuracağını belirtmektedir.

İşverenler İçin Riskler ve Doğru Uygulama Önerileri

Kısmi ve mevsimlik çalışanların kıdem tazminatı konusunda yapılan hatalar, işverenler için önemli hukuki ve finansal riskler taşıyabilir.

Riskler ve Hukuki Danışmanlık Önemi

Yanlış hesaplama, eksik ödeme veya feshin usulüne uygun yapılmaması, işveren yükümlülükleri açısından ciddi riskler doğurabilir. Çalışanlar, haklarını alamadıkları takdirde iş Kanunu 4857 kapsamında iş mahkemelerine başvurarak kıdem tazminatı davaları açabilirler. Bu davalar, yüksek yargılama giderleri ve faiz yüküyle birlikte işverenler için ek maliyetler yaratabilir. Özellikle Yargıtay’ın bu konulardaki dinamik içtihatları, iş gücü yönetimi İK profesyonellerinin sürekli güncel bilgiye sahip olmasını ve hukuk danışmanlarından destek almasını zorunlu kılmaktadır.

Doğru Uygulama Önerileri

  • Net Sözleşmeler: Kısmi süreli veya mevsimlik iş sözleşmeleri hazırlanırken, çalışma saatleri, dönemleri, ücret ve diğer şartlar açıkça ve detaylı bir şekilde belirtilmelidir.
  • Düzenli Kayıt Tutma: Çalışma süreleri, ücret ödemeleri ve iş akdinin askıya alındığı dönemlere ilişkin kayıtlar titizlikle tutulmalıdır. Bu kayıtlar, olası bir uyuşmazlıkta işverenin savunmasını güçlendirecektir.
  • Yasalara Uygun Fesih: İş sözleşmesinin feshedilmesi durumunda, İş Kanunu’nda belirtilen fesih nedenlerine ve usulüne (bildirim süreleri, savunma alma vb.) kesinlikle uyulmalıdır. Mevsimlik işlerde sezon sonu fesihte işin niteliği gereği fesih yapıldığı açıkça belirtilmelidir.

Hukuki Danışmanlık: Özellikle karmaşık durumlarda veya birden fazla çalışanı ilgilendiren kıdem tazminatı hesaplamalarında, uzman bir iş hukuku danışmanlığı hizmeti almak, potansiyel hataların önüne geçecektir.

Sıkça Sorulan Sorular (FAQ)

Kısmi süreli çalışan kıdem tazminatı alabilir mi?

Evet, kısmi süreli çalışanlar da kıdem tazminatı alabilirler. Kıdem tazminatına hak kazanma şartlarını (en az bir yıl çalışma, fesih nedeninin uygun olması vb.) sağlamaları durumunda, fiilen çalıştıkları süreye ve aldıkları ücrete göre kıdem tazminatı hesaplanır.

Mevsimlik işçilerin kıdem tazminatı nasıl hesaplanır?

Mevsimlik işçilerin kıdem tazminatı hesabında, iş sözleşmesinin askıda kaldığı süreler de dikkate alınarak toplam hizmet süresi belirlenir. Ancak tazminat miktarı, işçinin fiilen çalıştığı son dönemdeki giydirilmiş brüt ücreti üzerinden hesaplanır. Yani, işçinin iş yerinde geçirdiği toplam süre (askıda geçenler dahil) ile son aldığı ücret arasında bir oranlama yapılır.

İş akdinin askıya alındığı süreler kıdem tazminatı hesabına dahil edilir mi?

Evet, mevsimlik işlerde iş akdinin askıya alındığı süreler, Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre, iş sözleşmesinin devamlılığı ilkesi gereği toplam hizmet süresine dahil edilir. Ancak bu süreler için ücret ödenmediği için, tazminat miktarı fiilen ödenen ücret üzerinden belirlenir.

Mevsimlik işçi her sezon aynı işverende çalışırsa kıdemi nasıl birikir?

Mevsimlik işçi her sezon aynı işverende çalışmaya devam ettiğinde, iş sözleşmesi kesintisiz olarak kabul edilir ve kıdem süresi de sezonlar arası askıda geçen süreler dahil olmak üzere birikmeye devam eder. Bu durum, işçinin kıdem tazminatına hak kazanması ve hesaplanması açısından önemlidir.

Kıdem tazminatı ödenmezse nereye başvurulmalıdır?

Kıdem tazminatının ödenmemesi durumunda, işçi öncelikle arabuluculuk sürecine başvurmak zorundadır. Arabuluculukta anlaşma sağlanamazsa, işçi İş Mahkemeleri’nde kıdem tazminatı alacağı davası açabilir.


Kısmi ve mevsimlik çalışanların kıdem tazminatı konusu, iş hukukunun incelikli ve dinamik alanlarından biridir. İşverenlerin ve İK profesyonellerinin bu konuda güncel bilgilere sahip olması, doğru uygulamalar yapması ve gerektiğinde hukuki destek alması, hem çalışanların haklarını güvence altına alacak hem de işletmeleri olası hukuki risklerden koruyacaktır. Unutmayın, adil ve şeffaf bir yaklaşım, sürdürülebilir bir iş ilişkisi için temeldir.

Mobil Aplikasyonlarımız
CRM
Mobil Aplikasyonlarımız